Tek başına bir anlam taşıyan ya da bir anlamı olmadığı halde cümle kuruluşuna katkıda bulunan anlatım birimine sözcük (kelime) denir.
Dilimizdeki bazı sözcükler tek başlarına bir anlam taşırlar. Kuş, böcek, elma, fırça, aşk... gibi. Bazı sözcükler ise bağımsız kullandıklarında hiçbir anlam ifade etmezler; kullanıldıkları cümle içinde anlam kazanırlar. Kadar, ancak, ile, ve... gibi.
Sözcük, dilin en temel ögesidir ve insan zihnindeki herhangi bir kavramın dildeki karşılığıdır. Bu nedenle insanlar sözcüklerle düşünür ve bu düşüncelerini yine sözcüklerle aktarır. Her sözcük bir anlamı karşılama ihtiyacından doğmuştur. İnsanlar arasındaki iletişimin sağlıklı olması, sözcüklerin iyi seçilmesine ve yerli yerinde kullanılmasına bağlıdır.
Bütün dünya dillerinde olduğu gibi dilimizde de sözcüklerin çoğu tek bir anlama gelmez. Dilimizdeki kimi sözcükler gerçek anlamlarının yanında mecazlı anlam da bildirir. Sözcükler kimi zaman kaynaşır, kalıplaşır ve deyimsel bir özellik kazanır. Bir sözcük bir bilim dalında belli bir kavramı karşılamak üzere oluşturulmuşsa o zaman da terimsel bir anlam söz konusu olur. Buna göre, sözcüklerin cümlede kazanbilecekleri anlamları dört grupta inceleyebiliriz.
1. Temel (Gerçek) Anlam
Bir sözcüğün herkes tarıfından bilinen ilk anlamları, o sözcüğün gerçek anlamını oluşturur. Bir sözcüğün temel anlamı birden çok olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder