Okyanuslar ve Denizler
Okyanus, Deniz
Yerküre’nin çukur yerlerini dolduran ve birbiriyle bağlantısı bulunan su kütleleri okyanusları ve denizleri oluşturur.
Okyanus : Kıtaları birbirinden ayıran geni su kütlelerine okyanus denir. Örnek : Atlas Okyanusu, Büyük Okyanus (Pasifik Okyanusu), Hint Okyanusu
Deniz : Okyanusların kıta içlerine doğru uzanan kollarına deniz denir. Denizler okyanuslarla bağlantılarına göre ikiye ayrılır.
Kenar Deniz : Okyanus kıyılarında, okyanuslardan adalarla ayrılan denizlere denir. Örnek : Japon Denizi, Çin Denizi (Sarı Deniz), Umman Denizi, Kuzey Buz Denizi, Antiler, Tasman Denizi, Mercan Denizi, Bering Denizi, Karayip Denizi
İç Deniz : Okyanuslara boğazlar aracılığıyla bağlanan kara içlerine sokulmuş denizlere denir. Örnek : Akdeniz, Kızıldeniz, batlık Denizi, Karadeniz, Marmara Denizi, Azak Denizi
Okyanuslarla Denizlerin Karşılaştırılması
Okyanuslarla denizlerin özellikleri birbirinden farklıdır.
OKYANUSLAR
|
DENİZLER
| |
DERİNLİK
|
Denizlere oranla derinlik daha fazladır.
|
Okyanuslara oranla derinlik daha azdır.
|
KAPLADIĞI ALAN
|
Denizlere oranla kapladığı alan daha geniştir.
|
Okyanuslara oranla kapladığı alan dardır.
|
KARALARDAN ETKİLENME
|
Denizlere oranla karaların sıcaklık koşullarından daha az etkilenirler.
|
Okyanuslara oranla karaların sıcaklık koşullarından daha çok etkilenirler.
|
TUZLULUK
|
Okyanusların tuzluluğu %033,5 - %0 37,5 arasında değişir.
|
Denizler bulundukları alanların özelliklerinden daha kolay etkilenirler ve tuzlulukları daha çok değişir. Denizlerin Tuzluluğu %01,5 - %065 arasında değişir.
|
AKINTILAR
|
Sürekli rüzgarların etkisiyle büyük akıntı sistemleri görülür.
|
Seviye ve yoğunluk farklarıyla oluşan küçük akıntı sistemleri görülür.
|
Deniz suyunun Sıcaklığı
Deniz suyu sıcaklığının yatay dağılışı enleme, akıntılara, mevsime, yoğunluğa (tuzluluğa) buzullarla bağlı olarak değişir. Denizlerde bulunan buzullar iki türlüdür.
Aysberg (Buz dağı) : Buzullardan kopup, denize kadar ulaşan kalın buzul parçaları deniz içinde ilerlemeye devam eder. Buzun yoğunluğu, deniz suyunun yoğunluğundan az olduğu için su tarafından kaldırılır. Yüzlerce metre kalınlıkta ve kilometrelerce uzunluktaki bu buz dağlarına aysberg denir.
UYARI : Deniz suyu sıcaklığını etkileyen temel etken enlemdir. Ekvator’a yakın enlemlerde deniz suyu sıcaklığı yüksektir. Kutuplara yaklaştıkça su sıcaklığı azalır. Tatlı su 0° C de donar. Tuzlu su ise yaklaşık -2°C donar. Bu nedenle Ekvator’dan kutuplara doğru deniz suyunun donma olasılığı artar. Kutup çevrelerinden denizlere katılan aysbergler akıntıların etkisiyle Kuzey Yarım Küre’de 40° enlemine, Güney Yarım Küre’de ise 35° enlemine kadar inebilir.
Bankiz : Kutup çevresindeki denizlerde, suyun donması ile oluşan buz kütleleridir. Donma, kıyılarda başlar ve sıcaklık düştükçe artar. Deniz yüzeyini kaplayan buz kristalleri gittikçe kalınlaşır, Buz tabakası halini alır. Bankiz adı verilen buz tabakası yaz aylarında sıcaklığın artması ile küçülerek dağılır.
Deniz Suyunun Tuzluluğu
Bir litre deniz suyunda erimiş halde bulunan madensel tuzların gram olarak ağırlığına tuzluluk oranı denir. Deniz suyunun tuzluluğu litre/gram ya da %0 olarak ifade edilir. Tuzluluk oranı okyanuslarda %0 33,5 - %0 37,5 arasında, denizlerde %0 1,5 - %0 65 arasında değişir. Deniz suyunun tuzluluğunu değiştiren etmenler aşağıda sıralanmıştır.
Buharlaşma : Deniz suyunun buharlaşması tuzluluğunu artırır.
Yağış Miktarı : Yağış miktarı arttıkça deniz suyunun tuzluluğu azalır.
Akarsu Sayısı ve Akım Miktarı : Denize ulaşan akarsu sayısı ve akarsuyun taşıdığı su miktarı arttıkça, deniz suyunun tuzluluğu azalır.
Buzul Oluşumu : Deniz suyunun karalarda buzul olarak birikmesi ya da deniz suyunun donması tuzluluğu artırır. Kar ve buzul erimeleri ise tuzluluğu azaltır.
Deniz Suyunun Hareketleri
Deniz suları akarsular, rüzgarlar, buzullar gibi aşındırma ve biriktirme yolu ile yeryüzünü şekillendirir. Deniz suları çeşitli etkenlerle hareket etmektedir. Bu hareketlerden en etkili olanlar,
- Dalgalar
- Gel-git
- Akıntılar
Dalgalar
Dalgalar, deniz ve göllerdeki kuzey sularının periyodik salınımlarıdır. Dalga oluşumunun temel nedeni rüzgarlardır. Deniz yüzeyini yalayarak esen rüzgarlar, sürtünme nedeniyle durgun sulara hareket kazandırır. Deniz yüzeyi pürüzlenir ve sürekli biçim değiştirir. Deniz yüzeyinin salınım hareketine dalgalanma deniz yüzeyinde beliren pürüze dalga denir.
Rüzgarlar dışında depremler, volkanik hareketler ve deniz altında çökmelerde dalgaları oluşturur. Bu tür dalgalara tsunami denir.
Dalga Elemanları
Dalga, 4 temel elemandan oluşur. Bunlar, dalga sırtı, dalga çukuru, dalga boyu ve dalga yüksekliğidir.
Dalga Sırtı : Dalgalı bir deniz yüzeyinde suların yükselen kısmına dalga sırtı denir.
Dalga Çukuru : Dalgalı bir deniz yüzeyinde suların alçalan kısmına dalga çukuru denir.
Dalga Boyu : Birbirini izleyen iki dalga sırtı arasındaki uzaklığa dalga boyu denir.
Dalga Yüksekliği : Dalga sırtı ile dalga çukuru arasındaki yükseklik farkına dalga yüksekliği denir.
Dalga Çatlaması
Dalgalar derin denizlerde kolayca oluşur. Ancak, derinliğin dalga boyundan daha az olan yerlere yaklaştıkça, dibe olan sürtünmeden dolayı dalga hareketi engellenir ve dalgaların şekli bozulur. Bu olaya dalga çatlaması veya kırılması denir. Kıyı sığlaştıkça dalga çatlaması artar.
Dalga Aşındırma Şekilleri
Dalga aşındırmasına abrazyon denir. Dalgalar, üç biçimde aşındırma yaparak kıyıları şekillendirirler :
- Su kütlesinin kıyıya çarparken yaptığı basınç etkisiyle kıyı aşındırılır.
- Dalga içindeki kum, çakıl gibi maddelerin kıyıya şiddetli çarpmasıyla kıyı aşındırılır.
- Deniz suyunun kıyıdaki tabakaları eritmesiyle (kimyasal yolla) kıyı aşındırılır.
Dalga aşındırma şekilleri :
Falez (Yalıyar) : Dalgalar aşındırma yaparken önce çarptıkları kıyı boyunca bir çentik açar. Buna dalga oyuğu denir. Dalga oyukları derinleştikçe üzerindeki kütleler kopar ve düşer. Böylece kıyı boyunca diklikler oluşur. Bu dikliklere falez ya da yalıyar adı verilir. Türkiye’de, Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında güzel falez örnekleri görülmektedir.
Kıyı Aşınım Düzlüğü : Dalgaların kıyıyı kara içine doğru aşındırması ve kıyıyı geriletmesi ile oluşan falezler önünde az eğimli bir yüzey gelişir. Kıyı aşınım düzlüğü ya da abrazyon platformu adı verilen bu düzlüklerin üzeri genellikle kum ve çakıllarla kaplıdır.
UYARI : Dalga ve akıntılar dik kıyılarda aşındırma; alçak ve basık kıyılarda ise biriktirme yolu ile kıyıyı şekillendirir.
Kıyı Birikim Şekilleri
Denizin sığlaştığı yerlerde, dalgalar ve akıntılar tarafından taşınan maddelerin biriktirmesi ile oluşan şekillerdir.
Kumsal : Kıyılarda dalga ve akıntıların taşıdıkları maddeleri biriktirmesi ile oluşan alanlara kumsal denir. Girintili-çıkıntılı bir kıyıda dalgalar, denize çıkıntı yapan dik burunlarda aşındırma, buradan kopardıkları maddeleri koy içlerine taşıyarak kumsalların oluşmasını sağlar. Bu nedenle kumsallar genellikle koy içlerinde yer alır ve bir şerit halinde uzanır.
Kıyı Kordonu (Kıyı Oku) : Dalga ve akıntıların kıyıdan taşıdıkları maddeleri küçük koylarda biriktirmesi ile oluşan, bir ucu karaya bağlı ve deniz doğru ok şeklinde uzanan yığıntılardır. Kıyı kordonu bir koyun önünü kapatacak şekilde gelişirse kıyı kordonu gerisinde lagün oluşur.
Lagün (Deniz Kulağı) : Kıyı kordonunun bir koyun önünü kapatması ile oluşan göllere lagün, deniz kulağı ya da kıyı set gölü denir.
Örneğin Büyük Çekmece, Küçük Çekmece ve Terkos gölleri birer lagündür.
Tombolo (Bağlama Seti) : Kıyı okları karaya yakın adalara doğru oluştuklarında, zamanla ada ile ana kara birbirine bağlanır. Oluşan bu şekle tombolo denir. Örneğin Marmara Bölgesi’ndeki Kapıdağ Yarımadası bir ada iken, tombolo ile ana karaya bağlanmıştır. Ayrıca Sinop ili de bir tombolo üzerinde kurulmuştur.
Gel – Git
Gel-Git, Ay’ın ve Güneş’in çekim gücünün etkisiyle Dünya’daki su kütlelerinin alçalması ve yükselmesi olayıdır. Ancak Ay, Dünya’ya en yakın gök cismi olduğundan gel git olayında daha etkilidir. Bir yerdeki gel-git, gün içinde 2 kabarma 2 çekilme biçiminde 6 saatte bir gerçekleşir. Bu seviye değişmelerinde her gün bir önceki güne göre 50 dakikalık bir gecikme olur. Çünkü ay, Dünya’nın çevresindeki dönüşünü 24 saat 50 dakikada tamamlamaktadır.
UYARI : Gel-git genliğinin fazla olduğu denizlerde akarsu ağızlarında haliçler, az olduğu denizlerdeki akarsu ağızlarında ise delta oluşur. Türkiye’deki denizler iç deniz olduğu için gel-git belirgin değildir. Bu nedenle akarsu ağızlarında haliç oluşmaz.
Gel-Git Genliği
Suların kabarma ve alçalması arasındaki seviye farkına gel-git genliği denir. Gel git genliği, okyanus ortalarında 60-80 cm, iç denizlerde 30 cm, kenar denizlerde 80-120 cm arasındadır.
Bir yerdeki gel git genliği, ay ve yıl içinde de değişir.
Ay içinde : Ay içinde yeniay ve dolunay dönemlerinde gel-git genliği büyüktür. Çünkü bu dönemlerde Ay’ın çekim gücüne Güneş’in çekim gücü de eklenir.
Yıl içinde :Yıl içinde 21 Mart – 23 Eylül tarihlerinde gel git genliği büyüktür. Çünkü bu dönemlerde Ay’ın çekim gücüne Güneş’in çekim gücü de eklenir.
Akıntılar
Deniz ve okyanus sularının kütlesel olarak yer değiştirmesine akıntı denir. Akıntıların nedenleri :
Dalgalar : Dalgaların kıyıya çarpması, suların bir kısmının dibe dalmasına ya da yüzeyde yön değiştirmesine neden olur.
Seviye ve Tuzluluk (Yoğunluk) Farkı : Seviye ve tuzluluk farkı alt ve üst akıntılara neden olur. Daha ağır olan tuzlu sular alt akıntılarla, az tuzlu sular üst akıntılarla yer değiştirir.
Sürekli Rüzgarlar : Yüzey suları sürekli rüzgarlarla sürüklendiği için akıntıların temel nedenidir.
Gel-Git : Suların kabarması ve alçalması sırasında oluşan seviye farkı akıntılara neden olur. Akıntılar suların kabarması sırasında karaya, alçalması sırasında denize doğrudur.
Okyanus Akıntıları
Akıntıların yönleri ile hakim rüzgar yönleri arasında sıkı bir ilişki vardır. Her iki yarım küre okyanuslarında hakim rüzgar sistemlerine bağlı olarak kapalı akım dairleri oluşmuştur.
Kuzey Amerika kıtasının doğu kıyısı boyunca güney enlemlere doğru inen Labrador soğuk su akıntısı ile Batı Rüzgarları ile Meksika körfezinden İskandinav yarımadasına kadar ulaşan Golfstream sıcak su akıntısı en önemlileridir.
Kıyı Tipleri
Yer şekillerinin uzanış yönüne, kıyıdaki tabakaların özelliğine ve etkili olan dış güçlerin niteliğine bağlı olarak çeşitli kıyı tipleri belirmiştir. Bunlar, boyuna, enine, alçak, rialı, volkanik, haliçli, fiyord, skyer ve resifli kıyılardır.
Boyuna Kıyılar : Dağların kıyıya paralel uzandığı kıyı tipidir. Bu kıyı tipinde; Dağlar denize paraleldir. Kıyıda girinti-çıkıntı azdır. Kıta sahanlığı (şelf) dardır. Doğal limanlar azdır. Deniz etkileri içerilere fazla sokulamaz. Yüksek, falezli kıyılardır. Boyuna kıyıların özel bir türü Dalmaçya tipi kıyılardır.
UYARI : Haliçli, fiyordlu, volkanik, skyer, watt ve mercan kıyı tipleri Türkiye’de görülmez.
Enine Kıyılar : Dağların denize dik uzandığı kıyılarda, dağlar arasındaki çöküntü alanlarının deniz suyu altında kalmasıyla oluşmuş kıyılardır. Bu kıyı tipinde dağlar denize dik uzanır. Kıta sahanlığı (şelf) geniştir. Kıyı çok girintili, çıkıntılıdır. Koy, körfez ve limanlar fazladır. Denizel iklim içerilere kadar sokulur. Kıyı birikinti ovaları fazladır.
Alçak Kıyılar : Geniş ovaların bulunduğu yerlerdeki kıyı tipidir. Bu kıyı tipinde kıyı çizgisi genellikle düz olup, kıyı okları ve kıyı setleri fazladır. Alçak kıyıların özel bir tipi Watt tipi kıyılardır.
Watt Kıyı Tipi : Gel-git olayının belirgin olduğu alçak kıyılarda sular çekildiğinde deniz dipleri yüzeye çıkar. Bu durumun görüldüğü yerlerdeki kıyı tipine Watt kıyı tipi denir.
Rialı Kıyılar : Nispeten yüksek ve akarsularla derin bir şekilde yarılmış olan bir alanda, vadilerin aşağı kesimlerinin sular altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir.
Volkanik Kıyılar : Oluşumları volkanizmaya bağlı adaların kıyı tipidir. Her taraftan dalga aşındırmasına uğrayan volkanik kıyılarda gelişkin falezler ve dar kıyı aşınım düzlüğü vardır. En güzel örnekleri Hawai ve Endonezya adaları kıyılarında görülmektedir.
Haliçli Kıyılar : Yükseltisi az ve akarsularla hafifçe yarılmış bir platonun veya tepelik bir alanda bulunan vadilerin aşağı kesimlerinin sular altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir. Haliçli kıyıların özel bir türü limanlı kıyılardır.
Limanlı Kıyılar : Haliçlerin ağızlarının, zamanla kıyı okları ile kapatılarak, açık deniz etkilerine karşı korunaklı koylar haline getirilmesi sonucu oluşan kıyılardır.
Fiyord Kıyılar : Buzulların oluşturduğu U şeklindeki vadilerin sular altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir.
Skyer Kıyılar : Örtü buzullarının oluşturduğu hörgüç kayalar ile moren depoların oluşturduğu tepelerin sular altında kalmasıyla oluşan kıyı tipidir.
Resifli (Mercanlı) Kıyılar : Mercan resiflerinin kıyılarda oluşturdukları özel bir kıyı tipidir. Sıcak kuşağa özgüdürler Resifin oluşum şekline göre kenar resifi, set resifi ve atoller olarak alt tiplere ayrılır. Atoller çember şeklinde kıyılar oluşturur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder