18 Ekim 2021 Pazartesi

Kanıtlamadan Asla

 


Şeytan doldurur


Ünlü İngiliz matematikçi G. Hardy bir gün Cambridge’de anlatacaklarını kavrayabilecek bir avuç öğrencinin önünde ders vermektedir. Tahtaya “kesinliği su götürmez” dediği karmaşık bir eşitlik yazar ve aniden konuşmasını keser.Yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu fark eder, yazdıklarından emin değildir. 

Zihninin kendisine bir oyun oynadığını düşünür. Sessizce, derin derin düşünmeye başlar. Bir süre sonra dersi yarıda bırakarak odasınagider. Bir ileri bir geri dalgın dalgın volta atmaya başlar. Yarım saat sonra sınıfa geri döndüğünde tahtadaki formüle bakıp şu sözü söyler: “Evet, evet kesinliği hiç su götürmez.”


Kahramanların adları değiştirilerek de anlatılanbu hikâye büyük bir olasılıkla uydurmadır. Ama matematik yapan, matematik dersi veren hemen herkesin çok sık karşılaştığı bir durumdur. Dersin bir yerinde aniden bir sessizlik olur, sanki dersi anlatan bir yerde takılmıştır. O an, atlaması gereken bir eşik vardır. O eşiği geçmeden ilerlemek mümkün değildir. “Kesinliği su götürmez” diyerek ilerlerse yaptıklarının hiçbir matematiksel değeri olmaz. İşte, o eşiği geçebilmenin matematikteki karşılığı kanıttır. İkna değil, kanıt gerekir.
Matematik gemisi kanıt olmadan yüzemez. Matematik Köyü’ndeki derslerde Köy muhtarının sık sık söylediği bir sözdür: Şeytan doldurur, kanıtlamadan asla!

Denizin morluğunu belirtmek için
Deniz mordur demek yetmiyor
O morun gerekçesini de belirtmeli
Denizle olan ilişiğini de
Ondan sonra deniz mor

Metin Eloğlu

Deniz neden mor?2+2,2×2’ye neden eşit? “Neden?” sorusuna verdiğimiz matematiksel yanıtın adıdır kanıt. Bu yüzden matematikçiler bir önermenin doğru ya da yanlış olmasından çok, neden doğru veya neden yanlış olduğuyla ilgilenirler. Kanıt, matematiği diğer bilimlerden ayıran en önemli özelliktir, onu özel kılan bir araçtır. Matematiğin tutarlılığı, kesinliği, zaman aşımından bağımsız olması kanıt kavramıyla ilgilidir. Örneğin çok bilinen, “Sonsuz sayıda asal sayı vardır.”  teoremi çoğu insana sezgisel olarak doğru gelebilir, ama asal sayıların sonsuz sayıda olduğu hiç de belirgin değildir. Bugünün güçlübilgisayarları sayesinde çok büyük asal sayılar bulabiliriz, fakat sonsuz sayıda asal sayı olduğunu söyleyemeyiz. Bunun için bilgisayarlar yetersiz kalır. Bu teoremin doğruluğunu kesin olarak bilmemizin nedeni 2300 yıl önce Öklid tarafından matematiksel olarak kanıtlanmış olmasıdır. Bu yüzden Öklid’in 2300 yıl önce inşa ettiği matematiğe bugün de güvenebiliyoruz. Böylesine bir kesinlik matematik dışındaki hiçbir insan aktivitesi için geçerli değildir.

Matematiksel kanıt nedir?
Genel olarak kanıtı, içinde “Neden?” sorusunun yanıtını barındıran bir cihaz olarak düşünülebiliriz. Bu cihaz matematiksel bir ifadenin gerçek ve geçerli olduğunu göstermekte kullanılır. Peki, bu cihaz nasıl çalışır? Bir önermenin doğru olduğunu kanıtlamak için doğru olduğunu kabul ettiğimiz başka bir önermeye başvururuz. Diğer bir deyişle, doğru olduğunu kabul ettiğimiz bir önermeden yeni bir önerme elde ederiz. Tabii ki bu iş için iki önerme (eski ve yeni) arasında bir bağ kurmamız gerekir. Matematikçiler, eski önermelerden yeni bir önerme elde etme yöntemine çıkarım kuralı adını vermişler.Matematikte çıkarım kuralları olmasaydı, doğru olduğunu kabul ettiğimiz önermelerden öteye gidemezdik, yani matematik olmazdı.
Çok sayıda çıkarım kuralı olsa da matematiğin tümü modusponens adı verilen tek bir çıkarım kuralına indirgenebiliyor. Modusponens Latince kökenli bir şart kipini ifade eder. Modus, yöntem; ponens ise doğrulama anlamındadır. Türkçeye Doğrulama Yöntemi olarak çevirebiliriz. Modusponens’i kısaca şöyle açıklayabiliriz: “Eğer P doğru ikenQ doğruysa ve ayrıcaPde doğruysa,o zaman Qda doğrudur.” Örneğin,
Ahmet Matematik Köyü’nün öğrencisi ise matematiksel kanıtın ne olduğunu öğrenmiştir.(P⇒Q)
Ahmet Matematik Köyü’nün öğrencisidir.(P)
Ahmet matematiksel kanıtın ne olduğunu öğrenmiştir.(Q)
Yukarıdaki ilk iki önermeden
Ahmet matematiksel kanıtın ne olduğunu öğrenmiştir.
Önermesini modusponens sayesinde çıkarabiliriz.
Modusponens,“PiseQ”ve “P”önermelerinden yeni bir önerme olan “Q” önermesini çıkarmamızı sağlar.
Matematiksel kanıtı tanımlamadan önce, matematikte doğru kabul edilen önermelere aksiyom denildiğini hatırlatalım. Aksiyomlar soyut matematiğin öncül önermeleridir. Kanıtlanması gereken önermeler olan teoremler aksiyomlardan elde edilir. Aksiyom kendi içinde o kadar açık ve kabul edilebilirdir ki, kanıtlanmasına gerek yoktur. Eğer bir aksiyomu kanıtlamak istersek, o kanıt tek adımdan oluşur, o adım da aksiyomun kendisidir. Örneğin Öklid geometrisinin bir aksiyomu olan
Bütün, parçadan büyüktür önermesi kanıtlamadan kabul edilmiştir, ama matematiksel kanıtın tanımını verince bu önermenin kanıtının kendisi olduğunu göreceğiz.

Şimdi, kanıtın tanımını yapmaya çalışalım. Matematiksel kanıt, bir önermeler listesidir. Sonlu sayıdaki önermeden oluşan bu listede her önerme bir önceki önermeden çıkarım kuralıyla (modusponens) elde edilir. Elbette önermelerden oluşan her listeye kanıt adını veremeyiz. Örneğin
P_1,P_2…P_n
listesininkanıt olması için,1≤i≤n koşuluyla,P_i’nin ya bir aksiyom olması ya da listede P_i’lerden önce yer alan önermelerden bir çıkarım kuralıyla elde edilmiş olması gerekir.

Listenin son önermesi olan P_n bir teoremdir ve yukarıdaki liste ise P_n önermesinin kanıtıdır. Artık kimse P_n’e karşı bir örnek bulamaz, onunla çelişen bir matematiksel gerçekten söz edemez. P_nönermesi bulunduğu aksiyom sistemi içinde çürütülemez.
Dikkat ederseniz, kanıtla ilgili yaptığımız açıklamalardan her aksiyomun aynı zamanda bir teorem olduğu sonucu ortaya çıkıyor; çünkü çıkarım kuralı, tek satırlık listeler için degeçerli. Örneğin P aksiyomunun tek satırlık kanıtı: P olur.

Aksiyomu,doğru kabul ettiğimiz önerme olarak tanımlamıştık. Şimdi ise her aksiyomun bir teorem olduğunu ve kanıtının da aksiyomun kendisi olduğunu söylüyoruz; çünkü matematiksel kanıtın tanımı bizi bu sonuca götürüyor.
Matematikte, doğrudan kanıt, çelişki yoluyla kanıt, tümevarımla kanıt gibi birçok kanıtlama yöntemi vardır. Aşağıdaki teorem doğrudan kanıtlama yöntemiyle kanıtlanmıştır.Bu yöntemde, kanıtlamaya doğru olduğu bilinen bir önermeyle başlanır ve bir dizi modusponens uygulamasıyla yeni önermeler elde edilerek kanıtlanacak önermeye ulaşılır. Örneğin aşağıdaki kanıt, √(x ) √y=√xy eşitliği gibi yeni önermeler kullanılarak yapılmıştır.

Teorem.xvey pozitif gerçel sayılar ise  √xy≤(x+y)/2 olur.

Kanıt.(√x-√y)^2≥0olduğunu biliyoruz. Bu önermeyi P ile gösterelim.
(√x-√y)^2=x+y-2√x √y≥0
yazabiliriz. Bu eşitsizliği düzenlersek
x+y≥2√x √y
√xy≤(x+y)/2
elde edilir ve teorem kanıtlanmıştır. Bu kanıtın bütününü de bir modusponensuygulaması olarak görebiliriz, şöyle ki:
√xy≤(x+y)/2
önermesini Q ile gösterirsek, yukarıdaki adımlar modusponens’in P⇒Q aşaması olur. Böylece, P doğru ikenQ doğru ve P de doğru ise modusponens sayesinde Q’nun doğru olduğunu kanıtlamış oluruz.

Matematiksel kanıt neden önemlidir?
Matematiksel bir iddianın gerekçelendirilmesine ne zaman ihtiyaç duyulduğu tam olarak bilinmiyor. Belki de ilk matematiksel kanıt Babiller zamanında yapılmıştır; çünkü onlar Pisagor Teoremini Çinlilerle birlikte Pisagor’dan önce biliyorlardı. Bulunan tabletlerde Pisagor Teoremi’nin neden doğru olduğunun açıklamasına rastlanmıştır. Ama Babillerin bu tabletlerde yaptığı modern standartlara göre kanıtdeğildi. Onlar matematiksel bir gerçeği mantıksal bir gerekçeye dayandırmaya çalıştılar.

Bazı matematik tarihçileri matematik tarihindeki ilk kanıtın Milet’li Tales (MÖ 600) tarafından yapıldığını kabul ederler. Tales, çapın çemberi iki eşit parçaya ayırdığını kanıtlamıştır. Ama matematiği tanım, aksiyom ve teoremlerle aksiyomatik bir yapıya kavuşturan ilk insan Öklid’dir (MÖ 300).

Matematiksel kanıtın bileşenleri olarak kabul edebileceğimiz tanım, aksiyom, teorem, çıkarsama ve soyutlama gibi kavramlar ilk kez Öklid tarafından yazılan Elementler kitabında sistematik olarak ele alınmıştır. Elementler, soyut matematiğin başlangıcı olarak kabul edilir. Kanıt kavramı da bugünkü niteliğine çok yakın bir şekilde ilk kez bu kitapla ortaya çıkmıştır. Daha sonraki dönmelerde soyut matematiğin gelişmesine koşut olarak kanıtın önemi daha iyi anlaşılmıştır.

Artık günümüzde, dünyanın dört bir yanında çalışan on binlerce matematikçi, matematiği matematik yapanın kanıt kavramı olduğunu çok iyi biliyor. Kanıt matematiğin kalbidir. Eser besteleyecek bir müzisyen için notalar, bir ressam için renkler, bir yazar için sözcükler, cümleler neyse bir matematikçi için de kanıt aynı şeydir. Matematikçi olmanın kilit noktasıdır.

Matematik, yeni fikirlerin çıkması ve bu fikirlerin kanıtlama yoluyla doğrulanmasından oluşur. Matematiğin zamandan bağımsız olmasındaki özgünlük onun metodolojisinden kaynaklanır. Bu metodoloji de kanıttır. Matematikte kanıt, neyin doğru ya da yanlış olduğunu anlamanın, sırtımızı nereye dayayacağımızın biricik yöntemidir.
Matematiksel kanıtın bir diğer önemi ise kanıt sürecindeki kazanımlardır. Geçerli bir kanıt yapabiliyor olmak, üzerinde çalıştığınız problemi tamamıyla anladığınızın göstergesidir. Dahası, bir varsayımı kanıtlamak için verilen çaba, çoğu zaman üzerinde durduğunuz teorem hakkında daha da derine inmenizi gerektirir. Bir matematikçi bir varsayımı kanıtlayamasa bile, kanıtlama uğraşı boyunca büyük bir birikime sahip olur. Matematik tarihi, başarısızlıklarla sonuçlanmış, ama çok parlak sonuçları olan kanıtlama mücadeleleriyle doludur. Matematikçilerin yüzyıllarca Öklid’in Paralellik Aksiyomunu kanıtlamaya çalışmaları Öklid-dışı geometrilerin keşfine yol açarak muhteşem sonuçlar doğurmuştur.

Matematiksel kanıtın bilimsel değerini çok iyi anlatan bir örnek de Cebirin Temel Teoremi’dir. Bu teoremi birçok matematikçi kanıtlama girişiminde bulunmuş, ilk kanıt büyük Alman matematikçi C. F. Gauss tarafından 1729’da yapılmıştır. Bu kanıttaki açık, topolojik bir yaklaşımla 1920’de Rus matematikçi A. N. Ostrovsky tarafından kapatılmıştır. Gauss, ilk kanıtından 50 yıl sonra iki kanıt daha yayımlamıştır. Bu teoremin günümüze kadar onlarca değişik kanıtı yayımlanmıştır. Tamamen farklı bakış açılarına ve matematik bilgisine sahip olan bu kanıtlar, cebir, topoloji, olasılık kuramı gibi matematiğin değişik dalları arasında analojik bağların kurulmasını sağlamıştır.

Matematiksel kanıtın çığır açıcı sonuçlarına verilebilecek en çarpıcı örneklerden biri de Poincaré sanısının kanıtıdır. Altı yıl önce Rus matematikçi Perelman tarafından yapılan bu kanıt, matematiksel değerinin ötesinde kimya ve fiziği de içine alan zengin bir yapıya sahiptir. Evrenin biçimi hakkında önemli ipuçları taşımakla birlikte; birçok bilim insanın görüşü bu kanıtın Kuramsal Fizik’te, Görelilik kuramında önemli gelişmelere yol açacağı doğrultusundadır.

Kanıtsız matematik!
Matematik öğretiminden kanıtı çıkarırsanız geriye ne kalır? Belki çok iyi denklem çözebilirsiniz, parabol çizebilirsiniz, zor bir trigonometri sorusunu da çözebilirsiniz, bir fonksiyonun minimum değerini de hesaplayabilirsiniz, çok iyi limit alabilirsiniz, çok iyi türev de alabilirsiniz ama yaptığınız işin adı matematik değildir ve matematik öğrendiğinizi zannedersiniz. Bugün ülkemizde çok yaygın olarak yapılan bu işin matematiğin özü ve matematik öğretiminin amacıyla hiçbir ilgisi yoktur; çünkü matematik öğretiminin öncelikli amacı insanların soyut düşünebilme yeteneğinin geliştirilmesidir. Matematiği kanıtsız öğrenmeye çalışan birisi, doğuştan var olan soyutlama ve muhakeme gücünü gittikçe kaybeder. Neden sonuç ilişkisini kuramaz. Verili bilgiyi sorgulama ihtiyacı duymaz, her karşılaştığı bilgiyi ezberlemeye çalışır.

Yıllardır karşılaştığım bir sorudur: Neden kanıtlanmış teoremleri bir kez daha kanıtlıyoruz? Bu soruyu bir espri değil, ciddi olarak soran çok öğrenci var. Öğrenciler, kanıt olmadan da matematik yapılabileceğini düşünüyorlar; çünkü daha ilköğretimde dairenin alanını, silindirin hacmini veren formüllerle karşılaşıyorlar. Bu formülleri ezberlemek zorunda bırakılıyorlar, nasıl çıktığını keşfetmeden, “öğretmen söylediyse doğrudur” diyerek. Aslında yeni bir şeyi öğrenen herkes, bir önermenin doğruluğunu nedenleriyle öğrenmek ister.

Ama ilk ve orta öğretimdeki programlar ve uygulamaları her insanda var olan nedenleriyle öğrenme isteğini, yaratıcılığı yok ediyor. Örneğin liselerde kanıt kavramı, 9. sınıfta Mantık konusunun içinde yüzeysel bir biçimde ele alınır ve doğru düzgün işlenmeden geçiştirilir ve sonraki bölümlerde neredeyse hiçbir önermenin kanıtı yapılmaz. Oysa konuların birçoğu kolaylıkla kanıtlanabilecek önermeler yazılarak öğrencilerde kanıtlama gücü ve sezgisi geliştirilebilir. Elbette, böylesi bir matematik öğretimi için liselerdeki öğretim programlarında köklü değişiklikler yapmak gerekir. Ama yapılmıyor. Neden?

Kuşkusuz, matematik öğretimi, sadece ülkemizde değil, bütün dünyada içinde önemli zorlukları barındıran bir etkinlik. Ayrıca matematiksel kanıtın amacına ulaşabilmesinin öğrencilerin düzeylerine de bağlı olduğu biliniyor, ama asıl acı gerçek şu ki, matematiği tepeden inme bir biçimde, belleyerek öğrenmek zorunda kalan öğrenciler bir süre sonra ya matematikten kopuyorlar ya da hızla işlem yapan, beş seçenekten birini işaretlemeyi öğrenen robotlara dönüşüyorlar. Oysaki gerçek matematik öğretimi “kesinliği su götürmez” sözünden kuşku duyma alışkanlığını kazandırmayı amaçlamalıdır.

KAYNAKÇA
1)Nesin, A, Önermeler Mantığı, Nesin Yayıncılık, 2009.
2)www.math.wustl.edu, Krantz, S. G, The History and Concept of Mathematical Proof, 2007.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Labels

'fahişe ve hayat kadınlarına yönelik tecavüz 1 + 1 = 4 1 Den 100 E Kadar Asal Sayılar 1 Neden Asal Sayı Değildir 1 sayısı hakkında geçmişten günümüze yapılan çalışmalar 2 basamaklı asal sayılar Açısal Hız Adres değişikliği ile ilgili dilekçe örneği Afiş Nasıl Yapılır Afiş Örnekleri Afiş Tasarımındaki Kriterler Ahali Mübadelesi Antlaşması Akarsu Akımı (Debisi) Akarsu Akış Hızı Akarsu Havzası (Su Toplama Alanı) Akarsu Rejimi Akarsular ALÇAK GÖNÜLLÜ Almanak Türkiye 1923 - 1929 Yılları Almanak Türkiye 1930 - 1939 Yılları Almanak Türkiye 1940 - 1949 Yılları Almanak Türkiye 1950 - 1959 Yılları Almanak Türkiye 1960 - 1969 Yılları Almanak Türkiye 1970 - 1979 Yılları Almanak Türkiye 1980 - 1989 Yılları Almanak Türkiye 1990 - 1999 Yılları Almanak Türkiye İndeksi Altın Oran Altın Oran (Fi Sayısı) Nedir Altın oran cetveli Altın Oran Cetveli ve Kullanımı Altın oran cetvelinin kullanıldığı yerler Altın Oran Fibonacci Altın Oran Formülü Altın Oran Hakkında Bilinmeyenler Altın Oran Hesaplama Altın Oran İndeksi Altın Oran Kabe Mucizesi Altın Oran Kullanımı ve Tarihçesi Altın Oran Mimarlık Altın Oran Nasıl Hesaplanır Altın Oran Nedir Altın oran nerelerde bulunur Altın oran nerelerde bulunur sorusuna cevaplar Altın Oran Nerelerde Kullanılır Altın Oran Örnekleri Altın Oran Tarihçesi Altın Oran Tarihi Altın Oran ve Vücudumuz Altın Oran Vücut Altın Oran Yüz Altın Oran Yüz Hesaplaması Altın oranı kim buldu Altın Oranın en küçük sayı değeri Altın Oranın Önemi Altın Oranını Kullanıldığı Yerler Amasya Genelgesi Anayasa Mahkemesi Anı otobiyografisi Anı Örnekleri Anılarla Atatürk ANKARA'NIN BAŞKENT OLUŞU ANNELER GÜNÜ ANNELER GÜNÜ - GÜZEL SÖZLER ANNELER GÜNÜ - ŞİİRLER ANNELER GÜNÜ - YAZI Aralarında Asal Sayı Hesaplama Aralarında Asal Sayılar Aralarinda asal nedir Ardışık Sayılar Asal Sayılar İndeksi Asal sayısı hakkında bilgi ASKERLE GÜREŞ ATA'NIN ÖLÜMÜ BÜYÜK KAYIPTIR ATATÜRK ATATÜRK HAFTASI ATATÜRK HAFTASI ŞİİRLERİ ATATÜRK İLKELERİ ATATÜRK İNKILÂPLARI ATATÜRK'ÜN ANKARAYA GELİŞİ ATATÜRK'ÜN YAŞAMI Atmosfer ve özellikleri Atmosfer’in Katları Atmosferde Bulunan Gazlar Autocad Çizim Örnekleri Ayçiçeği Altın Oran Ayçiçeği altın oran geçmişi Ayrıntılı cv örneği Babürşah'ın Babürname Adlı Eseri Bağıl Nem Bağıl Nemi Artıran Etkenler Bağlaç Basamak ve Taban Basınç Merkezlerinin Yakınlığı Basit Modeling Basit Sözcükler Başbakan Menderes Parti Grubu Belediye Dilekçe Örneği Belediyesi Başkanlığı Belgisiz Sıfatlar Belirli Gün ve Haftalar İndeksi Belirtme Sıfatları BENİM ADIM ATA DEĞİL Beynimin İçinde Ne Var Beynimizin Gizemi Beynimizle ilgili sorular Beyrut'ta Bir Doğal Sayının Tam Bölenleri Bir Doğal Sayının Tam Bölenlerinin Sayısı Birim (Etkisiz) Eleman Birinci bölümde okulun adı Birinci Dünya Savaşı Birleşme Özelliği Biyografi Örneği Biyografi Örnekleri Biyografilerin Özellikleri Boylam Boylamın Etkileri Bölme Bölünebilme Bölünebilme Kurallar Bölünebilme Kuralları Buca Cezaevi'nde siyasi mahkumları Buzul Oluşumu ve Hareketi Buzul Türleri Buzullar Buzulların Aşındırma Şekilleri Buzulların Biriktirme Şekilleri Celal Bayar'ın Cumhurbaşkanlığı Adaylığı Cenap Şahabettin CEVAP CHP Meclis Grubu Cins İsim Coğrafi Konum Coğrafya Bilgileri Çam kozalağı Çarpan Kavramı Çarpanlara Ayırma Konu Anlatımı Çarpanlara Ayırma Soruları Çevre kirliliği ile ilgili kompozisyon örneği Çıkarma Çizgi (grafik) Ölçek Çizgi Ölçeği Kesir Ölçeğe Çevirme Çizgisel Hız ÇOCUKLUĞU GENÇLİĞİ Çözüm Değişme Özelliği Deniz Suyunun Hareketleri Deniz suyunun Sıcaklığı Deniz Suyunun Tuzluluğu Dış Güçler ve Etkileri Diğer Anı Türündeki Eserler Dilekçe Nasıl Yazılır (Örneği) Dilekçe Örneği İndeksi Dilekçe yazılırken dikkat edilmesi gereken konular Dilimizi korumak ile ilgili kompozisyon örneği Doğadaki Altın Oran Doğal Nüfus Artış Hızı (Doğurganlık Hızı) Doğal Sayılar ve Ardışık Toplamları Drafting ve Annotation Durum (Hal) Zarfları Dünya Yıllık Nüfus Artış Hızı Dünya’da Görülen İklim Tipleri Dünya’da İklim ve Doğal Bitki Örtüsü Dünya’da Nüfus Dünya’nın Günlük Hareketi Dünya’nın Hareketleri Dünya’nın Oluşumu ve İç Yapısı Dünya'nın Şekli Dünyanın Altın Oran Noktası DÜNYANIN GÖZÜNDE ATATÜRK Dünyanın Şekli ve Boyutları Ebob (En Büyük Ortak Bölen Ebob Ekok Edat (İlgeç) Ek Halindeki Zamirler Ekok (En Küçük Ortak Kat) Eksen Çevresindeki Hareketi Ekvatoral İklimin Özellikleri En Büyük Asal Sayı Kaçtır Enlem Enlemin Etkileri Ermeniler Faiz Problemleri Faiz ve Karışım Problemleri Fay Nedir Fibonacci ardışıkları Fiziki Haritalar Fiziksel (Mekanik) Çözülme Gazeteci Ahmet Emin Yalman Geçici Yerleşmeler Genel Haritalar Gerçek Uzunluğu Hesaplama Göl Tipleri Gölgelendirme Yöntemi Göller Göller Yöresi Göllerin Özellikleri Grip salgını Güneş Işınlarının Atmosferde Dağılışı Güneş Işınlarının Yeryüzüne Değme Açısı Güneş Sistemi’nin Oluşumu Günlük Hareketin Sonuçları Harita Harita Bilgisi Harita Çizimi Harita Hesaplamaları Harita Ölçeği Harita Türleri Haritadaki Uzunluğu Hesaplama Haritadaki Uzunlukların Karşılaştırılması Haritalarda Bozulmalar Haritalarda Yer şekillerinin Gösterilmesi Herhangi Bir Tabana Göre İşlemler Hikaye Nasıl Yazılır Hikaye Nedir Hikaye Örnekleri İcra Dilekçesi Nasıl Yazılır İcra Nedir İcra takibi yolları İç Güçler ve Etkileri İKİ KUTBUN ALTIN ORAN NOKTASI ARAFAT KULESİDİR ikili işlem İkinci bölümde ise öğrenci Kazanımları İkiz asallar İklim Tipleri İklimin Doğal Bitki Örtüsüne Etkisi İklimin İnsan ve Çevre Üzerindeki Etkileri İklimin Tarım Koşullarına Etkisi İklimin Toprak Oluşumuna Etkisi İlgi Zamiri İlkel Zaman İmar ve Şehircilik Müdürlüğü İnsan Vücudunda Altın Oran İnsan Vücudunda Altın Oran Hesaplama İnsan Vücudunda Altın Oranın görüldüğü yerler İnsan Vücudunda Altın Oranın Hesaplaması İnsan yüzü İnsan Yüzünde Altın Oran İnsan Yüzündeki Altın Oranı Nasıl Hesaplanmaktadır İnsandaki işaret parmakları İsim (Ad) İsim (Ad) Türleri İsimlerde Küçültme İsmaili Mezhebi cemaat İstifa Dilekçe Örneği İstifa Etmek İstiklal Mahkemesinin üyeleri İşe Girmek İçin Cv Örnekleri İşlem Nedir İşlemin Özellikleri İşten Ayrılma İşten Çıkarılma İyelik Zamirleri İZ İzin Dilekçe Örneği İzin Dilekçesi Nasıl Yazılır İzin Dilekçesi Örneği İzohipslerin Özellikleri Jeolojik Zamanlar Jeomorfoloji Nedir Kabartma Yöntemi KABE’NİN ORJİNALİNDEKİ EN VE BOY ORANI ALTIN ORANI VERİR Kalıcı Kar Sınırı KANIT Kapalılık Özelliği Karasal İklimin Doğal Bitki Örtüsü Karasal İklimin Özellikleri Karışım Problemleri Karstik Birikim Şekilleri Karstik Aşınım Şekilleri Karstik Şekiller Kelime Halineki Zamirler Kesir Ölçeği Çizgi Ölçeğe Çevirme Kesir Ölçek Kır Yerleşmeleri Kırım Savaşı Kimyasal Çözülme Kira Kontratı Hakkında Bilinmesi Gerekenler Kira kontratı koşulları nelerdir Kira kontratı özel koşulları nelerdir Kompozisyon Örnekleri Komutanların Hükümete bir uyarı mektubu Konularına Göre Haritalar Kore Savaşı Kök Sözcükler Köklü İfadeler Köklü İfadenin Üslü Biçimde Yazılması Köklü Sayılarda İşlemlemler Kroki Kumullar Kural KURTULUŞ SAVAŞI'NA DOĞRU Kürt propagandası Lise Günlük Plan Örnekleri Makale Örnekleri Makalenin Özellikleri Maksimum Nem (Doyma Miktarı) MATEMATİK Matematik Dersleri Matematik Konum MATEMATİK SOHBETLERİ Mısır Piramitleri Miktar (Azlık - Çokluk) Zarfları Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti MİR SUİKASTI modül Modüler Aritmetik Mona Lisa Altın Oran Muallim Naci Mutlak Değer Mutlak Değerin Özellikleri Mutlak Nem (Varolan Nem) Namık Kemal Nemlilik Nedir Niteleme Sıfatları NUTUK’TA ANLATMIŞTI Nüfus Nüfusun Kıtalara Dağılımı Okyanuslar ve Denizler Okyanuslarla Denizlerin Karşılaştırılması Olağanüstü Yetenekler Orantıyla Çözüm Orojenez (Dağ Oluşumu) Ortak Çarpan Osmanlı Devleti ÖKLİD Önemli Özdeşlikler Örnek Örnek Autocad Çizimi Özel İsim Özel Konum Özel Paraleller Paralellerin Özellikleri PERELMAN Plan PROBLEM Projeksiyon Projeksiyon Sistemleri Rakam Rasyonel Üssün Genişletilmesi ya da Sadeleştirilmesi Reel sayılar Rüzgar Aşındırması Rüzgar Biriktirmesi Rüzgarın Hızı Rüzgarın Hızını Etkileyen Etmenler Rüzgarlar Rüzgarlar ve Özellikleri Sanal alem Sarkıt-Dikit Sayı Basamakları ve Sayı Sistemleri Sayı Kavramı Sayı Sıfatları Sayılar Sayıların Sınıflandırılması Sıcak Kuşak İklimlerinin Ortak Özellikleri Sıcak Su Kaynakları Sıcaklık Etmenleri Sıcaklık Nedir Sıfat (Ön Ad) Sıfat Türleri Sinan Kukul Siyasi ve İdari Haritalar Soğuk Su Kaynakları Somut kavramlar SORU Soru Sıfatları Soru Zamirleri Soru Zarfları Soyut kavramlar Sözcüklerde Anlam Özellikleri Sözcüklerin Yapısı Sözcükte Anlam Standart cv örneği Su Bölümü Çizgisi Süper Hafıza Teknikleri Sürekli Yerleşmeler Tarama Yöntemi Tasarımda Altın Oran Taşların Çözülmesi Tek basamaklı asal sayılar Temel (Gerçek) Anlam Temel Anlam Temel Kavramlar TEOREM Terim Anlam Topoğrafya Haritaları Toprak Oluşumu Transgresyon – Regrasyon Traverten Troposferde Yoğunlaşma Biçimindeki Yağışlar Türemiş Sözcükler Türkçe Dersleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURUCUSU VE İLK CUMHURBAŞKANI ATATÜRK TÜRKİYE ÖVÜNEBİLİR Türkiye-Fransa-İngiltere Kredi Antlaşması Türkiye-Suriye Dostluk ve İyi Komşuluk Antlaşması Türkiye’de Doğal Nüfus Artış Hızı Türkiye’de Göçlerin Nedenleri Türkiye’de Göller Türkiye’de Görülen İklim Tipleri Türkiye’de İklim ve Doğal Bitki Örtüsü Türkiye’de Nüfus ve Yerleşme Türkiye’de Orojenez Türkiye’de Sıcak Su Kaynaklarının Dağılışı Türkiye’deki Karstik Şekiller Türkiye’nin Matematiksel Konumu Türkiye’nin Coğrafi Konumu Türkiye’nin Coğrafi Konumu ve Özellikleri Türkiye’yi Çevreleyen Denizler Üçüncü bölümde ise ölçme-değerlendirme Üçüncü Çember Çizimi Ünlem Varlıklara Verilişlerine Göre Varlıkların Oluşlarına Göre Volkanlardan Çıkan Maddeler Vücutta Altın Oran Yağış Miktarını Etkileyen Etmenler Yağış ve Özellikleri Yer - Yön Zarfları Yer altı Sularının Bulunuş Biçimleri Yeraltı Suları ve Kaynaklar Yerde Yoğunlaşma Biçimindeki Yağışlar Yerleşme Yerleşme Tipleri Yerleşmeyi Sınırlayan Etmenler Yerli Kaya Gölleri Yıllara Göre Nüfus Sayımları ve Sonuçları Yüksek Öğretmen Okulu Yüzde Altın Oran Yüzdeki altın oran YÜZYILIMIZIN DAHİSİ Zaman Zarfları Zamir (Adıl) Zarf (Belirteç) zin Dilekçesi Neden Yazılır